Şali Erguş
Çandır Fasulyesi Üretimi Bitti mi?
Tarımsal üretimin en belirgin sorunu olarak her fırsatta dile getirmeye çalıştığım; "üretimin planlaması" yapılması gerektiği idi. Tarım Bakanı, planlı üretime geçiş ve alt yapı çalışmalarının başladığını belirttiğinde, "nihayet üretim düzene girecek, su havzaları korunabilecek" diye düşünmüştüm. İlk yıllarda bazı eksikliklerin veya hataların olabileceği fakat ilerleyen dönemlerde sistemin oturacağı yönünde beklentilerim hala devam ediyor. Fakat planlama yapılırken göz önünde bulundurulması gereken hassasiyetler ilk yıldan göz ardı edilmiş gibi görünüyor.
Neden böyle düşünüyorum?
Antalya için planlanan üretim planlamasında patates, soğan ve kuru fasulye üretimi plan dışına alınıyor. Yani Çiftçi Kayıt Sistemi'nde (ÇKS) üretim desenine bu ürünlerin girişi yapılamayacak. Peki Kayabaş ve Çandır fasulyesi üretimi yapan üreticiler nasıl bir yöntem izleyecek veya üretimden vaz mı geçecekler?
Coğrafi işaretli Çandır Fasulyesi artık yok mu olacak?
Belediyenin üretimini arttırmak için adına şenlik yaptığı fasulye artık üretilemeyecek mi?
Eğer planlama bu haliyle uygulanırsa resmi kayıtlara göre üretilemeyecek. Fakat ÇKS'ye kayıtlı olmayan alanlar veya üreticiler üretmeye devam edecekler. Kayıt dışı üretim yapılacağı için üretim miktarında düşüşler elbette olacaktır. Uygulama planlanırken yerel marka değeri olan ürünler hassasiyetle değerlendirilmelidir.
Taşkesiği patatesi gibi...
Neden bunu artı örnek olarak verdim? Çandır Fasulyesinin coğrafi işareti olmasına karşın Taşkesiği Patatesi tescilli değil. Fakat kendine has toprak ve iklim yapısı ile diğer bölge patateslerinden farklılıklar gösterir ve Antalya çevresinde ismi ile satılır.
Bir taraftan çiftçinin gelirini arttırmayı ve tüm üretimi kayıt altına alıp planlama çabası içine girilmişken saçma sapan planlama yaparak üretimi kayıt dışına çıkarmaya çalışmak nereden bakarsanız yanlış olacaktır. Planlama yapılırken umarım hayvancılık yapılan bölgelerde yem bitkileri üretimini doğru planlamışlardır. Yoksa hayvancılığın hammaddesi olan yem bitkilerinin ekimini engelleyip hayvancılığı da yok edebiliriz.
Antalya özelinden baktığımızda görünen bazı sıkıntıları yazmaya çalıştım. Antalya özelinde olan bu hatalar ülkenin genelinde mutlaka vardır. Planlı üretimde su kaynaklarının doğru kullanılmasının önemini anlayabiliyorum. Su kaynaklarını korumaya çalışırken bir taraftan tarımsal üretimi doğru şablona oturtmamız gerekir farkındayım.
Planlı üretimi destekliyorum ilkesel olarak. Fakat yanlış planlama yapılmadan bölgenin hassas ürünlerini göz ardı etmeden yapılmasını destekliyorum.
Bugün son sözümüz meslektaşlarımızla ilgili olsun.
Belediye başkanları sadece seçildikleri makamda bizim adımıza kenti yönetirler. İşini yapan, işin eğitimini almış ziraat mühendislerine ayar vermeye çalışamazlar. Ziraat mühendisleri nerede nasıl davranacaklarını ne konuşacaklarını bilen mesleki olarak karar verebilen bireylerdir.
Mühendislik ölene kadar o kişi ile yaşar fakat belediye başkanlığı seçilemedeğiniz zaman biten geçici temsil makamıdır unutmayın ve haddinizi bilin.