• 663. Kırkpınar Yağlı Güreş başpehlivanlığını, Yusuf Can Zeybek kazandı
  • "07.07 Dünya Antalyasporlular Günü" etkinliği yapıldı
  • Antalyasporlu Kick Boksörlerden Konya’da madalya avı
  • Antalyasporlular Günü coşkuyla kutlandı
  • Kumluca Atatürk Stadyumu’nda son rötuşlar yapılıyor
  • Güney: İşbirlikleri artmalı
  • Kırkpınar’da Altın Kemer bir kez daha Antalya’nın
  • Aksu'daki korkutan yangın kontrol altına alındı
  • Kaleci Kenan ve Soner resmen açıklandı
  • Alex'li Antalyaspor topbaşı yaptı

Şali Erguş

İşçi Sorunu ve Göçmenler

Yayımlanma Tarihi

08 Temmuz, 2024

Düzenlenme Tarihi

08 Temmuz, 2024

Yazar Profili

‘Ne zaman sosyal bir patlama olacak?’ diye korku içinde beklerken, maalesef geçen hafta Kayseri’de başlayan olaylar bölgesel bazı noktalarda devam etti. Olaylar başlayınca akıllara ve gündeme tekrar ucuz işgücü üzerinden göçmen ve mülteciler tartışılmaya başlandı.

Tarımsal üretimin büyük bölümünde hem kayıt dışı, hem ucuz iş gücü olması açısından önemli olduğu düşünülebilir. Evet ülkemizde gerçek olan göçmen ve mülteci olarak nitelendirilen kişiler büyük oranda tarımsal üretimin yükünü çekiyorlar. Resmi rakamlara göre 3 milyonun üzerindeler ve özellikle Afganistan’dan gelenler çoban olarak ülkenin birçok yerinde çalışıyor.

Seracılık kısmında ise daha çok Suriye’den gelenler çalışıyor. Seracılık kısmında 4-5 yıldır göçmenler sera kiraladı ve kayıt dışı üretim yapar hale geldi. Diğer açıdan bakarsanız işveren haline de geldiler. Tarımsal üretim her şekilde devam etmek durumunda, buna itirazım yok zaten. İtirazım; bir süre sonra demografik yapının değişecek olması, tarımsal toprakların hızlı şekilde el değiştirme ihtimalinin olması. Savaşarak kazanılan toprakların başka ülkelerin iç meselelerinden kaynaklı olarak gelen insanlara kontrolsüz şekilde satılması veya satılacak olması.

Tarımsal üretimde işçi bulma sorununu en çok yaşayan kişilerden birisiyim. ‘Göçmen ve mülteciler ülkelerine giderse işçi bulamayız’ kısmını çözmek zor olmamalı. Eğer işçi sorunu ortaya çıkarsa yeniden yapılanma konusunu hızlandırmak zorunda kalırız. Bu sayede anlaşmalı olarak mevsimlik çalışacak kayıtlı insanların nerede yaşadığı, hangi firmada çalıştığı, kayıtlı belirli bir niteliği olan kişilerin ülkemize geçici olarak gelmelerine izin verebiliriz. Geçici işçi çalıştıran bazı ülkelerde bu süre 2 yıl ile sınırlandırılarak olası sorunlarda bertaraf ediliyor. Çalışmaya gelecek insanlar 2 yıl sonra geri gideceğini bilerek hayatını planlıyor.

Bir başka faydası ne olabilir diye düşünürseniz; tüketici toplum anlayışından üretici bir toplum modeline doğru evrilebiliriz. Tarımdan kopan veya koparılan nüfus tekrar üretime döner ve gelir seviyesini artırabilir. Ata topraklarının tekrar yeşerdiğini görür.

Göçmen ve mülteciler ülkelerine dönerse eğer, gayri resmi rakamlara göre 6-7 milyon kişiyi beslemek zorunda kalmayacağımız, bu kadar kişi için gıda ihtiyacımız olmayacağı için buradan kalan gıda maddeleri ihraç edilerek ucuz iş gücünden elde ettiğimiz kardan daha fazla kar edebiliriz.

Bu düşüncelerim umarım yanlış anlaşılmaz.