Hasan Yavaşlar

Sürdürülebilir Antalyaspor

Yayımlanma Tarihi

16 Temmuz, 2023

Düzenlenme Tarihi

16 Temmuz, 2023

Yazar Profili

Yönetimler değişiyor, sistemler farklılaşıyor ve Antalyaspor’un borcu istikrarlı bir şekilde artıyor. 15-20 yılda bir sistematik olarak batırılan kulüp, şehrin kamburu haline geldi. İş bilmez yöneticilerin yaptığı borçları kapatabilmek için birçok alanda tavizler veriliyor. Son olarak şehrin göbeğinde binlerce çocuğun, gencin spor yaptığı bir tesis, Antalyaspor’a gelir getirmesi bahanesiyle akaryakıt istasyonuna çevrildi ve yok pahasına birilerine peşkeş çekildi. Hem de açıklanan bedelin yarısına…

Kulüp yıllar önce toptancı haldeki komisyoncuların kabusu haline gelmişti. Ardından toplu taşıma esnafının. İnsanlar istemese de Antalyaspor’a bağış yapmak zorunda bırakılıyordu. Son dönemlerde gözler inşaat sektörüne ve turizmcilere çevrildi.

Süper Lig’de mücadele eden bir kulübü finanse etmek kolay değil. Bunu yapmayı göze alan şehirler fedakarlık yapmak zorunda kalıyor. Yapıyor da…

Kulübü yönetenler, kaynak bulmak için geçmişte neler yapıldığına bakıyor, aynı yoldan yürümeyi tercih ediyor. “Takıma sahip çıkın” diye para isterken insanların milli ve manevi duygularıyla oynayanlar, bulunan parayı savururken acımasızca, hatta gaddarca davranıyor.

Yöneticiler madem geçmişi örnek alıyor. Bu kulübün geçmişinde iyi hamleler de oldu. Uygulamak isteyenlere örnek verelim.

Ekonomik olarak çıkmaza girdiğinde mecburen gençlere yönelen Antalyaspor, bu mecburiyetin sonucunda yüksek meblağlı bonservis bedelleri ile oyuncu sattı. Yakın tarihte satılan ve hatırı sayılır miktarda bonservis bedeli alınan bazı oyunculara Doğukan Sinik, Paul Mukairu, Nazım Sangare’yi örnek verebiliriz. Mevcut takımda forma giyip piyasa değeri en yüksek isim ise Haji Wright. Buna Bünyamin Balcı’yı da ekleyebiliriz. Hatta sakatlık yaşamasalar Ufuk Akyol ve Bahadır Öztürk’ü de ekleyecektik. Mustafa Erdilman ve Mevlüthan Ekelik’i şu anda sayamıyoruz çünkü Admir Mehmedi, Sinan Gümüş ve Shoya Nakajima gibi adı olup kulübe hiç katkı sunmayan isimler kadar bile şans bulamadılar. Çünkü Alperen’i oynatıp Ataberk’i kulübeye mahkum eden bir anlayışa denk geldiler.

Yine transfer dönemindeyiz. 13 futbolcu gitti. Haji Wright satılacak. Fernando Lucas Martins, 1.5 Milyon Euro veren bir takıma gidecek ve yıllık maaşı olan 2 Milyon Euro’dan tasarruf edilecek. Houssam Ghacha da şans bulamadığı için gönderilecek.

Totalde 16 oyuncunun ayrıldığı bir takıma, hatırı sayılır sayıda transfer yapılacak.

Geçtiğimiz sezon 35 yaşında ve sakat olan oyuncuları toplayıp takımı çöplüğe çeviren zihniyetten kurtulmalıyız. Hedefin şampiyonluk olmayacağına göre, rasyonel hedef olarak ligde kalmak tercih edilmeli. Gençlerle başarılı olmasını bilenler bunu rahatlıkla yapabilir. Beşiktaş Ersin ve Rıdvan gibi 20 yaşındaki iki gençle şampiyon olabiliyorsa, bir Dünya markası olan Nuri Şahin de bu yaşlardaki isimlerle takımı ligde bırakabilir.

Bu camia Samuel Eto’o, Samir Nasri, Jeremmy Menez gibi isimleri de gördü. Eto’o’yu bir kenara bırakırsak, Antalyaspor’un tek kazancı; artan borç yükü oldu.

Takımın sürdürülebilir olması, borç yükünün daha fazla artmaması için genç transferlere ağırlık verilmeli. Başkan Sabri Gülel’in bu konuda neler yapacağını zamanla göreceğiz. Önümüzdeki sezon, dövizdeki fahiş artış nedeni ile tüm kulüpler için çok zor geçecek. Ligden düşecek takımları, bütçeler ve sürdürülebilir ekonomisi olmayan kulüpler oluşturacak.

Sakin, akılcı ve sürdürülebilir düşünceyle, kulübün geleceğini daha fazla ipotek altına almadan hareket edilirse, 2023-2024 sezonunda yaşanacak darboğazdan en az hasarla çıkılacaktır.