Yoğun gündem nedeni ile Antalya’daki her olaya yetişme şansımız olmuyor. Görevimiz gereği bazılarını mecburen, bazı etkinlikleri ise fırsat buldukça takip edebiliyoruz. Ülke ve kent gündemi o kadar yoğun ki; tamamını takip etme şansımız maalesef yok.

Antalya iki haftadır voleybol şenliği yaşıyor. FIVB Milletler Ligi (VNL) 1. Etap maçları için milli takım ile birlikte voleybolda söz sahibi olmuş çok sayıda ülke Antalya’daydı. 10 Bin Kişilik Spor Salonu gerçek anlamda bir voleybol ziyafetine ev sahipliği yaptı. Filenin Sultanları Antalya’daki ikinci VNL buluşmasında ter dökerken, Filenin Efeleri tarihindeki ilk VNL heyecanını yine Antalya’da yaşadı. 

Ve biz her maçı izleme fırsatı bulamadım, daha çok ekranlardan tamip ettik. Tüm maçlarda tribünler tam kapasite doluydu, insanlar yer kalmadığı için içeriye giremedi.

Filenin Sultanları’ndan beklenti çok büyüktü. Paris biletini geçen yıl alan milli takım, oynadığı 4 maçta Hollanda’yı 3-1, Fransa’yı 3-0 yenerken, Japonya’ya 3-2, İtalya’ya ise 3-1 mağlup oldu. 

Kadın ve erkek milli takımlarımızın performansları alkış aldı. Aslında bu organizasyon, Antalya’nın tam anlamıyla bir salon sporları kenti olduğunu bir kez daha gösterdi. 

Maçlar için satışa çıkan biletlerin tamamı sadece birkaç saat içinde tükendi. Bazı biletlerin karaborsadan fahiş fiyatlara satıldığını duyduk. Buna rağmen maçlar başladıktan sonra salon dışında içeri girebilmek için bekleyen çok sayıda insan vardı.

Milli hassasiyetler önemlidir. Antalya her branşta milli maça yoğun ilgi gösterir. Ancak Antalya sosyolojisi gereği salon sporlarına her zaman ayrı bir önem vermiştir.

Büyükşehir ve Kepez belediyelerinin basketbol takımları Beko Basketbol Ligi’nde iken bunu gördük. Muratpaşa’nın hentbolla başlayıp voleybolla devam eden sürecinde, sporseverlerin ne kadar destek olduklarına şahitlik ettik. Konyaaltı Belediyespor’un kısa süren hentbol serüveninde de aynı ortama şahitlik ettik.

Tüm bu yaşananlar da gösteriyor ki; Antalya salon sporlarına ayrı bir önem veriyor. Hatta futboldan daha çok ilgi gösterdiğini söyleyebilirim. Antalyalıların salon sporlarına ilgisini sadece yağlı güreşle kıyaslayabiliriz. Yağlı güreşin ayrı bir izleyici kitlesi var. Ancak güreşin ardından en çok ilgi gören spor branşı, birçok kentin aksine futbol değil, salon sporlarıdır.

Bu nedenle Muratpaşa’nın voleybol, Konyaaltı’nın da hentbolda ligden çekilme kararlarını gözden geçirmeleri gerekiyor.

Bu branşlar için bütçe önemlidir. Ancak yöneticilik hazır bütçeyle takım kurma değil, kentin dinamitleriyle bir araya gelerek, sponsorluk müessesesini de devreye sokarak bütçe oluşturabilme sanatıdır.

Konyaaltı’nın hentbol, Muratpaşa’nın voleybol takımını finanse edecek sponsor firmaları var. Sadece organize edilmeye, belediyelerin liderlik yapmalarına ve bir araya gelmelerini sağlayacak birilerine ihtiyaç var.

Bakalım belediyeleri yönetenler arasında böyle bir lider var mı?