Hasan Yavaşlar

Bu Riske Gerek Var Mıydı?

Yayımlanma Tarihi

31 Mayıs, 2024

Düzenlenme Tarihi

31 Mayıs, 2024

Yazar Profili

Antalyaspor düğmeyi tersten iliklemeye devam ediyor. Biten sezonun hasarlarının onarılması ve temizlenmesi gerekirken, birçok yabancı oyuncu alacaklarını alamadan Antalya’dan ayrılırken yönetim Alex'i takımın başına teknik patron olarak getirdi. 

Transfer yasağı kaldırılmadı. Yasağın kalkması için gereken rakam artmazsa, Temmuz ayına kadar borçlar ödenip yasak kaldırılacak. Gelecek ödeme emirleri transfer dönemi sona ermeden kulübe ulaşırsa bulunan kaynaklar da geçmişin tortularını kapatmak için harcanacak. Tüm bunlar yapılırken, neredeyse takımın yarısı gittiği için yeni bir takım kurulacak.

Ancak yönetim, Alex De Souza’yı teknik direktör olarak getirerek işe başladı. En son söyleyeceğimi en baştan söyleyeyim; Çok büyük bir risk alındı ve başarısızlık halinde sadece Alex değil yönetim de ağır yara alır, hatta kendi sonunu hazırlamış olabilir.

Alex’in futbolculuğuna ve profesyonelliğine laf söyleyemeyiz. Ancak teknik adamlık kariyeri olmayan birine takımı 2 yıllığına teslim etmek, günümüz futbol gerçekleriyle uyuşmuyor. İmza töreninde konuşan Sinan Boztepe, risk aldıklarını kabul etti ve Alex’in sadece futbolculuk dönemindeki başarılarını ön plana çıkardı. O zaman iyi futbolcunun iyi bir teknik adam olmasını beklemekten başka çare yok.

Futbolculuğu tartışılmayacak olan Sergen Yalçın göreve gelirken lig 4’üncülüğü ve Türkiye Kupası şampiyonluğu hedeflenmişti. “Şampiyon” apoleti ile Antalya’ya gelen ve kulüp başkanı tarafından “Dünyanın en iyi hocası” ilan edilen Sergen Yalçın, takımı 10’uncu sırada tamamladı.

Yine futbolculuğu tartışılmayacak olan Emre Belözoğlu, kadro kalitesi üst seviyelerde olan Ankaragücü’nü ligden düşürdü. Tolunay Kafkas bir sezonda iki takımı birden bir alt lige gönderdi.

Kötüden emsal olmaz ancak her iyi futbolcudan iyi teknik adam olmayacağını örneklemek için bu isimlere bakmak gerekiyor.

Alex De Souza büyük bir risk ve bu satın alındı. Olaya olumlu tarafından bakmaya çalışırsak; teknik adamlık kariyerine istediği gibi başlayamayan Brezilyalı için Antalyaspor bir fırsat da olabilir. Burada göstereceği performans ile parlak bir kariyer başlangıcı yapabilir.

İki ihtimal de mevcutken, resmi mukavele imzalanmışken, başarılı olmasını istemek ve dilemek dışında seçenek kalmıyor.

Ancak Alex De Souza ile yapılan sözleşmenin 2 yıllık olması ayrı bir tartışma konusu. Ülkesinde iş bulamayan bir isim ile 2 yıllık anlaşma yapıyor ve büyük riski satın alıyorsanız, 1 yılı opsiyonlu kullanılabilir ve olası bir başarısızlık halinde Antalyaspor’un Alex’e 2 yıllık ücretini ödemek zorunda kalmayabilirdi.

Antalyaspor’da işler böyle yürüyor. Luis Adriano’dan ve Sagiv Jehezkel’den gelecek ödeme emirleri de bu mantığın bir sonucu. Daha eskiye gidersek Gustavo Blanco Leschuk transferi de günübirlik karar almanın sonucu. Antalyaspor şu anda geçmişin bedelini ödemeye çalışıyor ve ödeyemediği için oyuncularını kaybediyor. Bugünün bedelini de ilerleyen yıllarda mutlaka öder.

Teknik adam tercihinden önce Antalyaspor’un bir an önce mali genel kurulunu yapması gerekiyordu. Yönetimde yapılacak değişikliklerin hayata geçirilmesi şart. 4-5 ismin değişeceğini duyuyoruz, bu rakamın artabileceğini de. Hatta işi daha da ileri götürüp başkan değişikliğinin yaşanabileceğini söyleyenler de var.

Sinan Boztepe ve ekibini yol haritasını bilmiyoruz. Ancak Sayın Başkan’a Charles Bukowski’nin “Kimseye, sana ihanet etmesine izin verecek kadar güvenme” sözünü hatırlatmak isterim:

Kimbilir; çok güvendiğin ve en büyük destekçin olarak gördüğün isimler, senin yerine yeni bir yönetim oluşturma çalışmalarına başlamış, hatta listeyi bile hazırlamış olabilirler. İş hayatında risk alarak başarılı olduğunuzu söylediniz. İş hayatında en büyük darbeyi her zaman en yakınlarınızdan yediğinizi de tecrübe etmişsinizdir. Çünkü siz işinsanları savunma sistemlerinizi dostlarınıza değil düşmanlarınıza göre hazırlarsınız.