Hasan Yavaşlar

Buğday Fiyatları

Yayımlanma Tarihi

07 Haziran, 2024

Düzenlenme Tarihi

07 Haziran, 2024

Yazar Profili

Tarım ve Orman Bakanlığı, sektörün büyük umut bağladığı üretim planlaması konusunda çalışmalarını sürdürüyor. Ortaya somut bir çalışma ve done konmasa da konu ile ilgili adım atılması bile olumlu karşılanıyor. Ancak bu süreçte bile yapılan uygulamalar, beklentilerin boşa çıkacağını gösteriyor.

Dünya’da kendi kendine yeten ülkelerden biri olarak bildiğimiz Türkiye, gelinen sürecin sonunda en basit ihtiyaçlarını bile ithalat yöntemi ile gidermeye çalışıyor.

Savaş halindeki ülkelerden alınan ürünler bir yana, isimlerini fakirlikle andığımız çok sayıda ülkeden de enteresan ithalatlar yapılıyor.

Türkiye bir hububat ambarı. Özellikle İç Anadolu Bölgesi hem ülkeye yetecek, hem de ihraç edilecek arpa-buğday üretimi ile tanınıyor. Yanlışlıkla toprağa düşen tohumun bile filizlendiği ülkemizde plansız ve programsız uygulamalar işi tıkanma noktasına getirdi.

Her ülkenin olduğu gibi Türkiye’nin de en temel gıda ürünü buğday. Buğday kaynaklara göre 8 Bin yıldır üretiliyor. Hatta ilk evcilleştirilen tarım ürünü olarak kayıtlarda yer alıyor.

Üstelik Dünyada en çok üretilen üçüncü, en çok tüketilen ikinci ürün. Dünya genelinde kayıtlara göre 800 milyon ton üretiliyor ve sadece 200 milyon tonu ticarete konu olabiliyor. Yani üretilen ürünün yüzde 75’i bizzat iç piyasada tüketiliyor.

Birçok ülkede buğday üretimi istikrarlı olarak artıyor.

Türkiye’de ise üretim de, fiyat politikası da anlaşılır gibi değil. Bu yıl rekoltenin yıllar sonra 20 Bin tonun altına inmesi bekleniyor.

Geçen yılın aşırı yağmurlu olması nedeni ile depolarda buğday olması, bu yılın fiyatlarını olumsuz etkiledi. Üreticinin artan maliyetleri bir kenara bırakıldı, ihracat için gerekli pazar araştırması yapılmadı, buğday üreticisi doğru yönlendirilmedi ve planlamanın hiç olmadığı bir süreçte buğday fiyatları 10 TL olarak açıklandı.

Bu buğday üreticisinin idam fermanıdır. Üreticiye, “Sen ekme, ben saha ithal buğday vereyim” demenin başka yöntemidir. Görüştüğüm üreticiler, 15 TL’lik fiyatın bile yeterli olmayacağını ancak bu sezonlarını kurtarabileceğini belirtiyordu.

Akaryakıt, gübre ve tohum fiyatları yüzde 100’e yakın artmışken, buğday alım fiyatının neredeyse aynı kalmasının mantıkla ve çok dillendirdiğimiz üretim planlaması ile bir ilgisi olamaz.

Bu yıl buğday ektiği için zarar edecek ve cezalandırılacak olan çiftçi, doğal olarak gelecek sezon üretimden kaçacaktır. Uzun yıllar sonra 20 Bin tonun altına inecek olan buğday hasadının gelecek yıl daha da düşmesi kaçınılmaz olacaktır.

Temel ve stratejik ürün olan buğdaydaki plansızlık, fiyatların bu kadar geç ve düşük açıklanması, günü birlik kararlarla çiftçinin ekmeğiyle-buğdayıyla oynanması geleceğe sıkılan kurşundur.

Tarım ve Orman Bakanlığı daha geç olmadan açıkladığı fiyatları gözden geçirmeli. Çünkü üretimden ve gelecekten tasarruf olmaz. Üretici kazansın ki, ülke kalkınsın.