Hasan Yavaşlar

Gençler Ne Yapsın?

Yayımlanma Tarihi

13 Mayıs, 2024

Düzenlenme Tarihi

13 Mayıs, 2024

Yazar Profili

Antalya, genç bir nüfusa sahip. Gençleri kanalize edebileceğimiz en isabetli yollardan biri eğitim, diğeri spor. Eğitimin durumu ortada. Herkes üniversite mezunu olabiliyor ama herkes iş bulamıyor. 3 harfli AVM’lerde kasiyerlik yapmak ve cafelerde garsonluk yapmak isteyen işsiz üniversitelilerin CV’leri artık raflara sığmıyor.

Eğitimin durumu böyle olunca, bu gençleri spora yönlendirme fikri ortaya çıkıyor. Kamu kurum ve kuruluşlarının milyonlar harcadığı sporda ise en önemli sorun; tesis. Futbol için sahalar yetersiz, salon sporları için yeterli ve nizami salon yok. 640 kilometre sahil şeridi bulunan deniz kenti Antalya’da henüz tam olimpik bir havuz yok.

Buna rağmen Konyaaltı Belediyespor hentbolda marka oldu. Ancak hentbol oynayacak salon bulamıyor. Altyapısı tam olmayınca da kapanıp kapanmayacağı konuşuluyor. Görünen iyi ihtimal; küçülerek yola devam etmesi.

Muratpaşa Belediyespor Kadın Voleybol Takımı, ilk yılında başarılı oldu. Antalyalılar voleybolu sevdi. Ancak Sigorta Shop ile Muratpaşa Belediyesi arasındaki pürüzler nedeni ile takımın Antalya’dan gitmesi ve önümüzdeki sezon başka şehirde mücadele etmesi yüksek ihtimal.

Futbolda durum daha içler acısı. Saha yetersizliğine çözüm arayan yetkililer zorlanıyor. Futbol oynamak isteyen gençlere saha gösterilemiyor. Bu sezon yeni bir sorun daha hortladı. Hakemler ve saha komiserleri, maç başı ücretlerin çok düşük olması nedeni ile görev almıyor. Bu nedenle birçok lig başlatılamıyor veya maçlar programlanamıyor. Bir hakemin maç başına aldığı para, yol ve yemek parasını karşılayamaz hale gelmesi, işi tamamen kilitlemiş durumda.

Eğitimde başarılı olmalarına izin vermediğimiz gençleri, spordan uzaklaştırmak için de elimizden geleni yapıyoruz. Futbol sezonu başladı ancak bitirilemiyor.

Gençlere iyi bir eğitim veremiyoruz, spor yapmalarına da izin vermiyoruz. Birkaç belediye, amatör takımlar ve Antalya Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu (ASKF) olmasa, neredeyse yakın tarihte Antalya’ya kazandırılan bir tane bile tesis yok.

Yeni saha yapılmayan Antalya’da, tesis yıkma konusunda ise oldukça başarılıyız. Atatürk Spor Salonu, Dilek Sabancı Spor Salonu, Uğur Mumcu Stadı, Süleyman Erol Yüzme Havuzu, Yüzüncü Yıl Spor Kompleksi gibi birçok tesisi yok ettik. 100. Yıl’da 2 kez inşaatına başlanan yüzme havuzunun inşaatını çürütüp yıktık. Yıkılan havuza harcanan para ile mükemmel bir havuz sahibi olunabilirdi. Yapımı tamamlanmak üzere olan tam olimpik yüzme havuzunun da aynı akıbete uğramaması için neredeyse dua ediyoruz.

Bu kadar somut gerçekler önümüzde dururken, gençlerin neden kötü alışkanlıklara meylettiğini tartışıyoruz.

Evet eğitim şart, ama spor da… Gençlere de şart, onlara iyi birer gelecek sunması gereken yöneticilere de.