Uzun zamandır uyguladığım ‘haberleri izlemem kararımı’ birkaç gündür bozdum ve sabah haberlerini izlemeye başladım. Genel siyasi konuları saymazsak en çok üzerinde durulan konu zeytin ve zeytinyağı fiyatları.

Konuyu bilmeden yorum yapanlar, üreticileri fırsatçılıkla suçlayanlar, bahsedilen fiyatları duyunca şok olanlar falan... Her siyasi görüşe yakın televizyon kanalı, kendi açısından fiyatları eleştiriyor. Elbette tüketim kısmında bende düşünüyorum, hakikaten fiyatlar yüksek. Hele ki bizim aile gibi ise… Çünkü bizim evde sadece zeytinyağı ve tereyağı kullanılıyor. Kabaca yıllık 50 litre zeytinyağı kullanıyoruz. Bugünlerdeki fiyata bakarsak ortalama 10 bin Lira demek. 7500 TL emekli maaşı alan bir kişi için yaklaşık 1.5 aylık maaşı demek. Bunu zeytinyağı fiyatlarını yüksekliği olarak mı algılamak lazım yoksa emekli maaşının düşüklüğü olarak mı?

Antalya geneline baktığımızda her yerde zeytin ağaçları görmemiz mümkün. Yol kenarlarında, binamızın otoparkında rahatça görebiliriz. Geçen yıl ve bu yıl için kendi çevrenizdeki ağaçlarda ne kadar verim farkı var? Şöyle bir bakıp kendiniz analiz yapın.

Üretim yapan biri olarak bu yıl beklediğimiz ürünün % 20 si kadarını iyimser tahminle alabiliriz. Bizim zeytinliklerin yakın çevresi de iklimsel nedenlerle aynı akıbete sahip. Zeytin üretim merkezlerinden Antakya çevresi deprem ve iklim geçişlerinden olumsuz etkiledi. Ege ona keza. Bazı yerlerde yol ve ev yapmak için imara açılan zeytinlikler var. Hepsini toplayınca fiyat 200 TL diye şaşırmamak lazım. Ayrıca İspanya ve İtalya’da yaşanan verim düşüklüğü nedeni ile Avrupa da ciddi fiyat yükselişleri olacaktır.

Tedbir alınmaz ise gelecek yıl birçok insan zeytin ve zeytinyağı tüketemez hale gelecek maalesef.

Çiftçiler içerisinde popüler olan bir atasözünü tüketicilere uyarlayım;

‘’Tüketicinin karnını yarmışlar 40 tane seneye fiyat düşer rekolte yüksekmiş çıkar’’

Ben şimdiden söyleyeyim; zeytin ve zeytinyağı fiyatı gelecek yıl hayallerinizin ötesinde olacak.