Geçtiğimiz sezonu birçok sorunla tamamlayan Antalyaspor için 2,5 aylık yaz dönemi büyük önem taşıyordu. Kronik hale gelen sorunlardan kurtulabilecek olan kırmızı-beyazlı takım, hayati önem taşıyan 3 ana konuda çözüm üretemedi, yerinde saydı.

Transfer engeli…

Yılan hikayesine dönen ve bir türlü kaldırılamayan transfer engeli, ligin başlamasına sayılı günler kala kaldırılmaya çalışılıyor. Bir firma ile yapılan forma reklam sponsorluğu karşılığında elde edilecek gelir ile 1,3 Milyon Euro’luk geçmiş borçlar temizleniyor. Yine bir aksilik çıkmaması halinde engel kalkacak, yeni transferlere lisans çıkarılacak ve 3-4 isim daha alınacak.

Yasağın kalkması sorunları çözüyor mu? Kesinlikle hayır. Henüz FİFA’da olan ve sonuca bağlanması beklenen dosyalar da mevcut, geçtiğimiz sezon Antalyaspor forması giyip takımdan ayrılan 5-6 ismin daha FİFA’ya başvuru yapmak üzere olduğu da bir gerçek. Yani Antalyaspor’un önümüzdeki süreçte gelecek transfer engellerini-yasaklarını kaldırabilmek için 3-4 Milyon Euro daha kaynak bulması gerekecek. Tablo karanlıktı, daha da karanlığı ile henüz karşılaşmadık.

Antalyaspor’un ekonomisi o kadar kötü ki; personel maaşlarını 2-3 ay gecikmeli ödüyor. Mevcut personel son olarak Mayıs ayında maaş almıştı, Haziran ve Temmuz maaşları henüz ödenmedi.

İçimiz kararmasın, günümüze bakalım.

Takımın mevcut durumu…

Antalyaspor Burdur ve Erzurum’da iki etaplık kampını tamamladı, hazırlıklarına Antalya’da devam ediyor. Alex De Souza, sportif başarı olarak geçtiğimiz sezonun üzerine çıkmanın kendileri için yeterli olacağını düşünüyor. Bunun için de yeni transferlerin yapılmasının şart olduğunu belirtiyor. Bu takıma bir stoper, bir sol bek, bir sağ kanat ve ok kaliteli bir golcü lazım. Başkan Sinan Boztepe’ye göre ise transfer engeli kaldırıldı ve taraftarın gönlünü fethedecek transferler yapılacak.

Kimler alınacak, yeni transferlerin takıma katkısı ne olacak bunu bilmiyoruz. Ancak eldeki takım geçtiğimiz sezonun çok gerisinde. Helton Leite-Dario Saric-Adam Buksa üçlüsünün takıma kattığı kaliteyi çok arayacağımız kesin. Alex de Souza’nın teknik adamlık kariyerine bakarak, böylesine riskli bir isim ile transfer ve kamp dönemini geçirmenin de riskli olduğunu düşünüyorum. Antalyaspor’un teknik ekip ve futbolcu kadrosu anlamında geçtiğimiz sezonun gerisinde olduğunu düşünüyorum. Ancak yeni transferlerle bu tablo değişirse fikrim değişebilir.

Hafriyat konusu…

Yaz döneminde tartışmaların sona erip kesin olarak kapanmasını beklediğim konuların başında hafriyat konusu geliyordu. Yıllardır konuşulan, tartışılan, iddiaların kesilmediği bu konunun kapanması bir yana, daha da karmaşık hale gelmesi akıl alır gibi değil. Fikret Öztürk’ün bir sözünü hatırlıyorum. Dernek ve Vakıf yönetimlerini de alan Öztürk, hafriyat konusuna bulaşmak istemediğini ve içinden çıkamayacağını söylemişti. Sabri Gülel’in bu konu ile ilgili iddiaları ve suçlamalarını henüz hafızalarımızda.

Meslektaşım Ebru Küçükaydın’ın bazı belgelerle ele aldığı konu, yayın yasağı nedeni ile şimdilik rafa kaldırıldı. Ancak ok yaydan çıktı ve tozlu raflarda unutulacağa benzemiyor.

Yayın yasağı olan bir konu hakkında görüş bildirecek halimiz yok. Ancak ciddi iddiaların olduğu bir konu ile ilgili belgelerle açıklama yaparak suçlamaları çürütmek yerine yayın yasağı getirmek kafalardaki soru işaretlerini kaldırmadı, daha da güçlendirdi.

Antalya’da bu kadar inşaat ve hafriyat işi varken Mevcut Başkan Sinan Boztepe’nin, “Hafriyattan 1 kuruş gelmedi” sözüne rağmen açıklama yapmak yerine yasak getiriliyorsa, sorunun çözülmesi yönündeki beklentimiz boşa çıkmış demektir.

İşin özü; Antalyaspor koca yaz dönemini rutin işleyiş dışında boşa geçirdi ve sezona sorunlarından kurtulamadan, aksine daha da büyüterek giriyor.