Hasan Yavaşlar

Samimiyet testi

Yayımlanma Tarihi

21 Ağustos, 2024

Düzenlenme Tarihi

21 Ağustos, 2024

Yazar Profili

Antalyaspor’da o kadar çok konu, sorun ve gündem var ki; hangisini yazacağımızı şaşırıyoruz.

Hafriyat konusu, transfer yasağı, aylardır ödenmeyen personel maaşları, mali problemler, altyapı ve kulübün sürekli geriye gitmesi.

Başkan Sinan Boztepe, göreve geldiği günden itibaren çok badireler atlattı. Kötü niyetli olduğunu düşünmüyorum, ancak işlerin sürekli sarpa sarması nedeni ile kendisini sorgulamadan da edemiyorum.

Bazı olaylar karşısında sayın Boztepe’nin samimiyetini sorgulama noktasına kadar geliyorum.

Gündemdeki konuların tamamen dışında olan bir olayı aktarayım, kararı siz verin:

Geçtiğimiz günlerde bir programa katılan Boztepe, özetle şu cümleleri kullandı: “Vallahi de, billahi de altyapıda benim istemediğim tek şey torpil. Böyle bir olaya sebep olan hocanın gözüne 5 saniye bakmam. Vallahi de, billahi de bir tane çocuğa torpil yapılmasına müsaade etmem. Duyduğum anda çocuğu da, hocayı da gönderirim. Bu konuda yemin şart olsun ve bu konuda size namus sözü veriyorum. Birilerin hakkını yiyeni kapının önüne koymazsam Allah benim belamı versin”.

Sinan Boztepe halk adamı ve içinden geldiği gibi konuşuyor. Ancak yönettiği kurumun ismi Antalyaspor.

Şimdi de Antalyaspor’da yaşanan ve dün toplantıda açık açık dile getirilen bir olayı aktarayım.

Antalyaspor Yönetimi’nde yer alan isim, sağlık sorunları da olan çocuğunu spor yapması için Antalyaspor’un altyapısına getirir. Sağlık sorunları olmasına rağmen çocuğunun futbol oynamasını ister. Israrla istenmesine rağmen tam teşekküllü bir hastaneden sağlık raporu almayan yönetici, çocuğuna lisans çıkarılması için baskı yapar. Altyapıda görev yapan antrenör, çocuğun lisans çıkarmak için yeterli olmadığını, üstelik sağlık sorunları olduğunu, maç veya antrenmanda ciddi bir sıkıntı ile karşılaşabileceklerini aktarır. Buna rağmen, kendisinin yönetici olduğunu ve lisans çıkarılmasını istediğini belirtir.

Konu kulübün diğer görevli ve yetkililerine de aktarılır ve lisans çıkarılmasının mümkün olmadığı kendisine iletilir. Lisans çıkmayınca da ok yaydan çıkar. Bunun üzerine yönetici, diğer sporcuların ailelerinin de olduğu bir ortamda altyapı hocalarına hoş olmayan cümlelerle yad eder.

Dün altyapı antrenörleri ile söz konusu yönetici toplantı yapar. Antrenörler, altyapı hocalarına küfürlü konuşulmasının yanlış olduğu kendisine iletilir. Kulübün yöneticisi olduğunu tekrarlayan isim, tüm hocaları kastetmediğini sadece çocuğunun da bulunduğu yaş grubunu çalıştıran hocayı kastettiğini ifade eder.

Yani bir hocaya küfürlü konuştuysa ona göre sorun yok. Tüm hocaları kastetmediği için yaptığı masum!

Şimdi Sinan Boztepe’nin namus sözü verdiği, yemin billah ettiği konuya geri dönelim.

Sayın başkan; defalarca söz verdiğin birçok konuda sözünüzü yerine getiremedin. Kaldıracağım dediğin transfer yasağı 10 ay kalkmadı, yapacağım dediğin transferleri yapamadın, hafriyat konusunda hala açıklama yapman bekleniyor, ağzın açılmıyor.

Altyapıda torpil olmayacağını söyledin, görüyoruz ki hocalar bunu yapmıyor. Ancak torpil yapmayan antrenör, senin yöneticin tarafından tehdit edilip küfre maruz kalıyor. Senin yüzünü kara çıkarmayan hocanın sonu bu mu olmalı?

Altyapıda kendi çocuğuna torpil isteyen yönetici ile ilgili yeminler ettiğin, namusunu ortaya koyduğun konuda bir şey yapacak mısın?

Ben senin samimi ve içten birisi olduğuna inanıyorum. Ancak sana güvenmem için benim elimi güçlendir ve verdiğin sözü tut; Antrenör torpil yapsa kapının önüne konacaktı, yapmadığı için küfürle karşılaşıyor ve yönetici tarafından tehdit ediliyor.

Hadi yeminini yerine getir, namus sözünü tut ve sana olan güvenimizi artır sevgili başkan. Bunu yap ki; altyapı hocaları sana güvenmekle doğru iş yaptıklarını bir kez daha görsün, camia ile arandaki samimiyet testinden de geç.

Tüm bunlardan haberin yoksa ekibini gözden geçir. Haberin varken bir şey yapmıyorsan, yukarıdaki sözlerini hatırla.