“Ayşegül” kitap serisini bilir misiniz? Ayşegül Okulda, Ayşegül Ormanda, Ayşegül Tatilde...

İlkokula giden küçük bir çocukken, en fazla ilgimi çeken bu kitaplardı. O kitapları okumak, resimlerine uzun uzun bakmak; resimlerle okuduğum macerayı ilişkilendirerek hayal kurmak beni çok mutlu ederdi. Çocukluğumun geçtiği küçük kasabanın tek kitapçısına gidip çekingen gözlerle raflarındaki bu kitapları incelediğimi hatırlıyorum. Fiyatı iki buçuk lira olan bu kitaplara sahip olmak, o dönemlerde hiç de kolay değildi.

Şimdi kitaplara ulaşmak çok daha kolay. Ancak çocuklarımızı kitaba yöneltmek, okumalarını, okumayı sevmelerini sağlamak; işte bu çok zor. Günümüzde kitle iletişim araçları, mobil cihazlar kitapların en büyük rakibi.

Peki;

·     Neden çocuklarımıza istemedikleri, sevmedikleri okuma eylemini yaptırmaya çalışıyoruz?

·     Okumak çocuklarımıza neler kazandırır?

·     Çocuklarımızın okumayı sevmesi için neler yapmalıyız?

Günümüz koşullarında insan, özgür ve eleştirel bir düşünce yapısına sahip olmalıdır. Bunun yolu, kitap okumaktan geçer. Kitap okumak, düşünceyi besler. Unutulmamalıdır ki kitap okuma alışkanlığı küçük yaşlarda edinilirse kalıcı olur. Küçük yaşlardan itibaren kitap okuyan çocuklarda kelime hazinesi gelişir, düşünme yeteneği artar. Hayata bambaşka gözlerle bakmaya başlarlar.

Araştırmalar, çok küçük yaşlardan itibaren kitaplarla tanışan ve kitaplarını oyuncakları kadar çok seven çocukların, okul dönemi boyunca okumaya devam ettiklerini gösteriyor. Küçük yaşlardan itibaren çocukları kitapla tanıştırma görevi de ailelere düşüyor. Aileler her konuda olduğu gibi kitap okuma konusunda da çocuklara model olmalıdır. Çocuklar, ebeveynlerinin evde okumaya değer verdiğini ve telefonlarını kaldırıp kitap okumaya zaman ayırdığını gördükçe okumayı daha fazla benimseyecektir. Ebeveynler, okunan kitaplar hakkında çocuklarla sohbet etmeli, okuyarak öğrendikleri bir bilgiyi, hangi kitapta okuduğunu belirterek çocuklarıyla paylaşmalıdır. Çocuklar kitap okurken bilmedikleri sözcüklerle karşılaşabilirler. Bu sözcükleri farklı cümleler içinde kullanarak, farklı örnekler vererek anlatmalıdırlar. Böylece çocuklar, kitap okumanın yalnız yapılan bir etkinlik olmadığını aile içinde paylaşılabilen bir zaman dilimi olduğunu anlayacaklardır. Çocuklar, evlerinde kitaplarla karşılaşabilmelidir. Az sayıda da olsa kendine ait kitapları, küçük bir kitaplığı olmalıdır.

Değerli anne ve babalar, okumak başarının ilk adımıdır diyoruz ve hepinizi bu ilk adımı atmaya davet ediyoruz.