Hasan Yavaşlar

Rize'de İki Farklı Fotoğraf

Yayımlanma Tarihi

16 Nisan, 2024

Düzenlenme Tarihi

16 Nisan, 2024

Yazar Profili

Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'a karşı 1 aylık performansının tamamını sergileyen ve devam eden haftalarda kayıplara karışan Antalyaspor, aynı süreçten geçiyor. Beşiktaş'ı deplasmanda yendikten sonra ligi kafasında bitiren futbolcular ve teknik kadro, Çaykur Rizespor maçı için Karadeniz'e turistik bir seyahat düzenledi, 3-0 yenilip daha farklı bir mağlubiyetten kurtularak döndü ve hayat devam ediyor.

Bu sezon Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray maçları dışında, galip geldiği maçlarda bile futbol olarak beklenenden uzak bir görüntü çizen bu takımın maç seçtiğini artık yazmayacağım. Beşiktaş maçından sonra oynanan Ankaragücü maçında alınan 1 puanda, futbol şansı Antalyaspor'dan yanaydı. Rize'de de ilk yarıda farklı mağlup olmadığı için şanslıydı, ancak takım o kadar kötü oynadı ki; şans da bir şey yapamadı.

Teknik Direktör Sergen Yalçın da en az futbolcular kadar vurdumduymaz, kaderine razı ve ruhsuzdu. Rizespor tek kale oynamasına rağmen sadece izleyen Yalçın, skor 2-0 olana kadar oyuncu değişikliğ idahi yapmadı. 2. golün ardından ise orta sahadaki 4 oyuncuyu birden değiştirdi. 

Bu sezon Sergen Yalçın'ın dokunuşu ile kazanılan bir maç hatırlamıyorum. Türkiye'nin herhangi bir ilinde yaşayan ve Süper Ligi takip eden her hoca kadar takıma dokunabilen bir Sergen Yalçın profili izliyoruz. 

Nuri Şahin, formasyon değişikliği yapıyor, sistemi tamamen değiştiriyor ve arayışa giriyordu. Başkan Sinan Boztepe'ye göre "Türkiye'nin değil, Dünyanın en büyük hocası" olan Sergen Yalçın'dan henüz böyle bir performans izleyemedik. Sanki, "Lig bitse de Antalya tatilim bitse ve İstanbul'a dönsem" havasında.

Rize deplasmanında iki farklı foto, aslında olayı özetliyordu. 90 dakika boyunca yerinde oturmayan ve oyuncuları kadar efor sarfeden, yaptığı değişikliklerle Antalyaspor'un direnmesine dahi izin vermeyen İlhan Palut, bir maçın teknik adam dokunuşu ile nasıl kazanılabileceğini gösterdi. Maçın ardından Rize taraftarları, hocaları İlhan Palut'u tribünlere çağırarak, "Bizi bırakma" tezahüratları yaptı. Rizeli meslektaşlarıma nedenini sordum, "Adı Beşiktaş ile anılıyor ama Rizeli futbolseverler çok başarılı buldukları için İlhan Palut'un gitmesini istemiyor" dediler. Tribünleri tek tek gezen ve sevgi gösterilerine karşılık veren İlhan Palut, fotoğraf çektirmek isteyenleri geri çevirmeyip, tirbünlerle tek vücut oldu.

Sergen Yançın ise 90 dakikayı elleri göğsünde bağlı, sakin, biraz vurdumduymaz ve herkesin ezberlediği değişiklikleri yaparak tamamladı. Stadyum çıkışında ise bir yönetici, "Beşiktaş'a gitse de kurtulsak" yorumunda bulundu. Maç boyunca soğuk bir tablo çizen Sergen Yalçın, havalimanında ve uçakta kendisini camiadan soyutlamış ve kimseyle muhatap olmayan bir görüntü çizdi.

Antalyaspor camiası, Samuel Eto'o gibi gerçek Dünya yıldızlarını gördü. Eto'o ile en az 10 uçak yolculuğu yaptım. Kamurenle gerçek Dünya yıldızının, fotoğraf çektirmek isteyen bir kişiyi dahi geri çevirdiğine rastlamadım. Sergen Yalçın gibi sadece Allah vergisi yeteneklerini kullanan ve sadece Türkayi'nin yıldızı olan bir ismin bu kadar kasıntı bir görüntü vermesi garip geldi. 

Her insanın bir tarzı ve duruşu vardır. Sergen Yalçın'ın bazı egolu halleri sempatik de geliyor. Ancak bir camiada görev alıyorsanız, o camianın bir ferdisinizdir ve kendinizi soyutlayamazsınız. Bu noktada Sergen Yalçın'a hak verdiğim bir nokta daha aklıma geliyor: Kulüp başkanının bile hayran olduğu bir hocaysanız ve bunu taşıyabilecek altyapı kültürünüz yoksa bunlar bir yere kadar normaldır.

O nedenle Rize'de İlhan Palut'un verdiği foto ile Sergen Yalçın'ın verdiği foto, siyah ile beyaz kadar farklıydı. Birisi başarısı ve camiasına adanmışlığı ile alkışlandı, diğeri ise yöneticiler tarafından bile "Gitse de kurtulsak" denen bir yıldız oldu.

Türk futbolunun İlhan Palut gibi hem çalışkan, hem başarılı, hem de temsil ettiği camiasına kendisini adayan isimlere ihtiyacı var.