Abdullah Tanyolaç

Futbol Paydaşlarına Yazı&Yorum...

Yayımlanma Tarihi

20 Mart, 2024

Düzenlenme Tarihi

20 Mart, 2024

Yazar Profili

Uzun yıllardır, günaydın diyerek ve iyi dileklerle başlattığım her haftanın, sonunda hep kötülük ve çirkinliklerle biten futbol saatleri, günleri yaşadım.

 

Galibiyet ve mağlubiyetlere sevindiğim üzüldüğüm zamanlar oldu muhakkak!

 

Artık; ar duygusunu yitiren ahlâksızca eylemlerini sürdüren, seviyesizce oynanan, yönetilen, seyredilen ve utanmadan da sürekli methiyeler düzülerek konuşulan, yazılan, maalesef hiçbir değeri de olmayan tavır ve davranışlarla batağa saplanan futbolumuzun paydaşı olmak istemiyorum...

 

Türk Futbolu siyasetin ve güçlü kuvvetli kişilerin oyuncağı olmaktan çıkmıştır.

 

Derin yapılar, olağanüstü kudreti elinde tutanların silahı olmuştur.

 

Futbolumuzda yapılmek istenen, ülkemiz üzerinde farklı platformlarda sahneye konan ve çeşitli dönemlerde denenen ayrıştırmacı hareketin yeni versiyonudur. Dolu arenalarda bir tür ötekileştirme eylemleriyle keskin uçlarda kavganın sürmesini bundan böyle daha fazla izleyeceğiz.

 

Hatırlayalım!?

Sağ ile sol kavgaları, sunni ve alevi sürtüşmeleri bilindik yıllarda milli maç gibi oynatıldı.

Kominist faşist dedik birbirimize.

Dinci yobaz ve dinsiz Allah'sız diye sorguladık birbirimizi.

 

Oyun ten renklerine kadar varan itişmelerle oynandı.

Arap ya da Sarı İsmail birbirini yenmeye çalıştı.

 

Sonra formaların asil renkleri ile kitlesel hatta toplumsal ayrıştırmanın ve savaşların daha kolay planlanacağı düşünüldü ki bu oyun sahneye konmakta...

 

Aslında tribünlerin kavgalarına yeni şahit olmuyorum.

Ancak bu denli çirrkefliği yaşadığımız bir sezonu ilk kez gördüm.

Önümüzdeki haftalarda yaşayacağımız olumsuzlukların bizlere büyük bedeller ödeteceğini hissediyorum.

 

Ben...

Adeta futbol ile doğmuşum, sanıyorum futbola olan sevdamı terketmeden öleceğim.

 

Ha Fenerbahçeliyim!

 

68 yıldır da futbolun içindeyim.

 

Annemin karnındayken bile topu sevdirmişler bana...

Doğar doğmaz da önüme topu bırakmış vazgeçilmezlerim...

 

Ben...

Evvelki gece yazacaktım sakin kalmaya özen gösterdim.

Sabah sabah; "sizi ne üçü dördü ne de beşi onu, 100 yıldızlı yapmak için" yazmaya karar verdim.

 

Ben...

Sosyal medyayı ve televizyonların sözüm ona spor programlarını izledim, internetteki sütunlarda klavye delikanlısı olan zıpırları satır satır okudum.

 

Yazılanlar yüzümü kızarttı çok utandım.

Kabalık demeyeyim diyorum nezaketimden,

fakat tutamıyorum elimi dilimi kahpelikten de öteye giden bir futbol pazarı elbirliğiyle oluşturuldu.

İyi yönetilmeyen ve hiçbir dönemde de dünyalıların seviyesini yakalayamayıp  oynuyor gibi yaptığımız futboldan, leş üzerinde uçuşan ve konan, üşüşen kargalar gibi nemalanıyoruz.

 

Çapımız oranında kaşık kaşık ya da kepçeyle kimi zaman da avuç avuç yiyoruz futbol pastasını...

 

Kendimizi bu manada çek etme şansı da kalmadı.

Açız ve kepazece doyuyoruz..

 

Evlatlarımız var. Doğmuş doğacak farketmiyor böyle devam ettiği sürece yavrularımız yine bizim formalarımızı giyerek bu bataklığın çiçekleri olarak kalacaklar.

Ancak bizler gibi pek yakında çürümeye başlayacaklar...

Bizim gibi fanatik olacaklar.

 

Dün dünde kaldı dedik koca sezonları haklı haksız şampiyonluklarla tamamladık.

 

Olan oldu ve hep olacak...

 

Yıldız kavgaları ile çok uzun yıllar avunacağız ya da dövüşeceğiz.

 

Bugün sizlere soruyorum.

Seyrettiğimiz maçlar maç mı sizce?

Yarışılan ligler düzeyli mi size göre?

Oynanan futbola futbol diyebiliyor muyuz?

 

Yıllarımızı sporla "futbolla" geçiriyoruz.

 

Maalesef⁉️

Renk körüyüz ve etik değerleri yok sayıyoruz...

 

Maç boyunca onlarca çirkinliği ve maç sonu çirkeflikleri göremiyor sadece puan hesabı yaparak faulü, ofsaytı, varı yoku konuşuyoruz...

 

YAZIK!!!

 

Spor eğitimi alanlar da, sahadan gelenler de aynı torbaya girdi artık...

 

İzler yine çok karıştı...

 

Her türlü mafyavari ve manipülatif karmaşa futbolumuza çöreklendi.

 

Ne eğitimciliğini ne de eski oyunculuğunun değerlerini hatırlayan var!!!

 

Ulema ve ukala hale geldik.

Kontrolsüzlük girdabına da girdik.

Gözü, kulağı, dili olan herkes futbolu biliyor.

Ben bu bilginlerin beyninin olmadığını saptadım.

Renklere aldananlar, tutkulu olanlar aynı dili kullanıp sòvüp sayıyorlar. Hep bağırıp çağırıyorlar.

Almanya'da da futbol oynanıyor.

Orada da renklere sevdalı insanlar.

Trende, yolda, stadyumda marşlar söyleyen futbol tutkunları var.

 

Hatırlayan çoktur, bilmiyorsanız araştırın ve görün.

Geçen sezon Bundesliga'nın şampiyonu son maçta nasıl belli oldu?

Öykü gibi okuyun...

Ders çıkarabilirsek de çıkaralım.

 

Ülkemizde futbol adamı kalmadı.

Tek tük kalan da, olanları sorgulayamıyor...

 

Babam futbolumuzu masaya yatırır eksiklerimizi sıralardı.

 

Ben masaya yatıracak futbolu arasam da bulamıyorum.

 

Beni bir şey bildiğini sanan ve ağzından kötü sòzleri çıkaran adam gözü ile eleştirebilirsiniz.

 

Haklısınız...

Hepinizden özür dilerim.

 

Koca adamın ağzından eratına bile kötü sòz kaçmamış.

 

Babamın oğlu olamadım belki de!

Ya da sonra bozuldum.

Belki futbolun apaş kültürü etkiledi beni!

Bilemiyorum zayıftım ki etkilendim. Hep çirkini, kötüyü kaleme alıyorum.

 

Babacığım bekleyelim izleyelim görelim derdi.

Uğurlamamdan bir süre önce biz göremedik siz görün çağdaş futbolu demişti.

 

Çok uzaklara gideceği günlerde ise bu kafayla Kapıkule'den öteye geçemeyiz dedi, zarif dili ve kişiliğiyle...

 

 

Gelelim sadete...

 

Göz çok önemli bir organ.

Allah yedeğini vermiş.

Ben iki gözümden de operasyon geçireceğim.

 

Ola ki yazamam sonra; spor adamı olabilmek ve öyle de kalabilmek için lütfen silkelenelim...

 

Vallahi yakışmıyor biizlere...

 

Şimdi sokağa çıkın sadece amigo değil büyük insan "Karıncaezmez Şevki'nin yüreği ve ağzıyla" Re Re Re Ra Ra Ra Gassaray Gassaray Gassaray

Cim Bim Bom diye ortalığı inletin.

 

1905'den beri hakkınız.

Kulübü kuranlara rahmet okuyun ...

 

Ancak;

Birrrr/

Allah'ın bizlere hem sporcu hem de adam gibi adam olarak sunduğu Kral Metin Oktay gerçeğinde ASİL olun kaybedene hakaret etmeyin. Elini sıkın.

 

Ya da Lefter Küçükandonyadis gibi centilmen ve vatan millet sevdalısı olun.

 

 

İkiiii/

Türkiye'ye centilmenliğe bir örnek olarak sergileyen yine Allah'ımın bize armağan ettiği BAŞKAN Özhan Canaydın gibi seviyeli, terbiyeli ve düşünceli bir spor adamı olun.

 

Ya da Süleyman Seba'ya benzemek için çaba gösterin.

Hakkı Yeten'i anın, hatırlayın...

Faruk Ilgaz da iyi insandı diyebilin....

 

 

Yahut da birgün fırsat yakalayın araştırıp bulun Fenerbahçeli Necmi Tanyolaç'ın yazılarını...

 

Bjk, Gs ve diğer kulüplerimiz için neler neler neler yazmış okuyun.

 

 

Rakibinizi de, harika bir oyun olan futbolu da her zaman alkışlamayı bilin...

 

Gözlerim iyileştiğinde şahane bir futbol dünyası görmek istiyorum.

 

Saygı ve sevgiler hepinize...

 

Sağlıklı ve esen kalın...

 

Abdullah Tanyolaç